Eğitim şart!
Araştırmalar dünyanın en zenginlerinin üçte ikisinin üniversite mezunu olduğunu gösteriyor. Yeni dünyada kaldırım mühendisliği artık para etmiyor! Okumayan kazanamıyor, daha iyi kazanmak için daha iyi okumak gerekiyor.
Girişimcilik hikayeleri hep çok sevilir. Mesela Anadolu’nun küçük bir kasabasında balık ağları ören genç kızın, ülkenin en büyük balık ağı üreticisi olup Norveç’e ihracatına uzanan öyküsünde kendinize yakın bir dolu ayrıntı bulursunuz. Ben de severim böyle hikayeleri. Onlarcasını haber yaptım, yazdım. Ve gördüm ki aslında hiçbirşey tesadüf değil.
Türkiye’de, girişimcilik deyince akla küçük bir tezgahtan fabrikalara taşınan hikayeler, “alaylı” başarılar geliyor. Ama artık öyle değil. Dünya eski dünya değil. En iyi okullarda okumuş, istese en iyi şirketlerde kariyer yapabilecek genç insanların son derece sofistike alanlarda yaptıkları işleri okuyoruz artık sıklıkla.
Yazılım geliştiricileri, internet girişimcileri, makine üreticitileri… Bunlar evde otururken bir anda aklınıza gelen, oturduğunuz yerden geliştirip dünyaya satabileceğiniz şeyler değil. Ne yaptığınızı önce öğrenmiş sonra biliyor olmanız gerekiyor. Dünyanın geri kalanından haberdar olmak geleceği koklamak istiyor. İşte artık bunu yapanlar kazanıyor. Üstelik sadece internette yazılım satmak için değil tencere üretmek için bile bu gerekiyor.
Geçenlerde ilginç bir araştırmaya rastladım. UBS’in verilerine dayanarak İsviçre Bankacılık Grubu ve Singapur merkezli bir finansal zeka kuruluşunca hazırlanmış bu araştırmaya göre dünyada dolar milyarderlerinin üçte ikisi üniversite mezunu kişilermiş. Üstelik pekçoğu da dünyanın en prestijli üniversitelerinden mezun olmuş.
2 bin 300 milyarderin eğitim durumu üzerinden yapılan araştırma, süper zenginlerin aynı zamanda super eğitimli kişiler olduğunu ortaya koyuyor.
Her 10 süper zenginden birinin doktorası var. Tercih edilen okulların önemli bölümü ABD’den ve süper zenginler ağırlıklı büyük ve güvenilir endüstrilere yönelik eğitim görmüşler.
En çok tercih edilen üniversiteler listesinde Pensilvanya Üniversitesi, Harvard, Yale, Güney Kaliforniya, Princeton, Cornell ve Standford ilk sıralarında yer alıyor. Dünyada en çok zengin yaratan Amerika, doğal olarak dünyada en zenginlerin tercih ettiği üniversitelere de evsahipliği yapıyor. Süper zenginler servetlerini ise ağırlıklı ve yine doğal olarak finans, bankacılık ve yatırım alanlarında çalışarak yaptıkları görülüyor. Para en iyi parayla ilgili işlerde kazanılır!
ABD dışında listede Hindistan ve Rusya’dan da okullar var. Son 10 yılda gelişen ülkelerin yıldızının ne kadar parladığını herkes biliyor. Hindistan’ın Mumbai Üniversitesi süper zenginlerin en çok tercih ettiği üniversiteler sıralamasında 9’uncu sırada yer alıyor.
Rusya’dan Lomonosow Moscow yani Moskova Lomonosow Üniversitesi de zenginlerin tercihleri arasında.
Dünyada süper zenginlerin yaşamak için tercih ettikleri 3 şehir var: New York, Moskova ve Londra. İlginçtir İngiltere’den listeye giren tek okul LSE (Londopn School of Economics). Dünyaca ünlü Oxford ya da Cambridge zenginlerin tercihleri arasında yer almıyor.
Rakamlar ortada ama bazı başka gerçekler de var. Bu sayılan üniversitelerin hepsi aynı zamanda birer zenginler kulübü haline gelmiş durumda. Sosyolog yazar Frank Furedi, dünyada elit olarak tanımlanan bazı üniversitelerle diğerleri arasındaki farkın giderek açıldığına dikkat çekiyor, “Hiyerarşi sabitleşti” diyor.
İşin burası başka bir tartışma konusu. Ama artık hiç tartışmasız olan şu ki eğitim şart! Evet Türkiye’den hiçbir üniversite zenginlerin tercihinde değil.
Yani “Oxford vardı da biz mi okumadık” diyebilirsiniz.
Ama yanılırsınız.
Çünkü:
1 Oxford zaten zenginlerin seçimi değil
2 Üniversiteyi değerli kılan içinde edinilen bilgidir.
Hande hanım 25 yıldır Finans piyasını takip ediyorum,Ayrıca hergün kesintisis Bloomberg Tv de çıkan yorumcuları yani sizleri dinliyorum.Ama hiç bişey sahibi olamadım.Şimdi sizden istegim nasıl bir egitim almak lazım.Bilgilendirirseniz memnun olurum.Saygılar.
Para kazanmak için sadece eğitim yetmiyor ne yazık ki…Akıllı yatırım yapmak, global ve yurtiçi piyasaları, piyasaları şekillendiren dinamikleri yakından izlemek gerekiyor. Yapılacak en büyük hata kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek olur. Doğru bilgiye ulaşmak için de konulara çok yönlü yaklaşmak, bol bol okumak ve izlemek lazım. Tavsiyem naçizane bu olur. Kolaylıklar dilerim..