25 yıla yakın bir zamandır ekonomi gazeteciliği yapıyorum. Bu süre içerisinde irili ufaklı, yerli yabancı farklı sektörlerde farklı iş modelleriyle çalışan çok sayıda şirketle ilgili haberler, şirket sahipleri, yöneticileri, danışmanlar ve akademisyenlerle röportajlar yaptım. Gördüm ki şirketlerimiz “iyi” ile yetiniyor. Oysa her biri mükemmel olmayı hak ediyor.

Dünyaca ünlü yönetim gurusu Jim Collins, “İyiden Mükemmel Şirkete” adlı kitabında çok az insanın mükemmel bir hayat yaşayabildiğine çünkü iyi bir hayat yaşamanın kolay olduğuna dikkat çeker. Tıpkı insanlar gibi şirketlerin de büyük çoğunluğunun mükemmel şirket olamadıklarını çünkü onların zaten “iyi” şirketler olduğunu anlatır.

Günümüz dünyasında maalesef artık iyi olmak yetmiyor. Sınırların ortadan kalktığı, teknolojinin imkanlarımızı müthiş artırdığı, akıllı paranın öne çıktığı, tüketicilerin çok daha bilinçli ve farklı taleplerle donanmış olduğu bir dünyada iyiyle yetinmek geleceğinizi inşa edebilmenizin önündeki en büyük engeli oluşturuyor.

Elbette mükemmele erişmek kolay değil. Ama imkansız da değil. Bu bir yolculuk ve aslolan bu yolculukta tıpkı maraton koşar gibi temponuzu ayarlamak ve hedefe odaklanmak.

Mükemmeli arayışı ben bu kitapta “ideal şirket yolculuğu” olarak ifade ettim. İdeal sıklıkla “uygun” anlamında kullanılsa da aslında mükemmelin eş anlamlısıdır. İdealden söz ederken en iyi senaryoyu vurgularız. İdeal, mükemmel ve eşsiz olandır. Sadece zihinlerde kalmaması uygulamaya geçmesi ise bir yolculuktur.

Bu kitap bir yol haritası sunabilmek amacı taşıyor. İdeal şirket yolculuğunda kullanmanız gereken araçları, ne işe yaradıklarını sıralayarak bir araya getirirken, aynı zamanda, bunlardan hangilerini ne kadar etkin kullandığınızı, nerede eksik olabileceğinizi görebilmenize de imkan sağlıyor. Ayrıca dünya nereye gidiyor, yeni trendler, alışkanlıklar, iş yapma biçimleri nasıl şekilleniyor, bunları da görmenize ve işinizi ona göre yeniden düzenlemenize olanak veriyor.

Kitabın altyapısını Bloomberg HT ekranlarında 40 bölümlük bir proje olarak hayata geçirdiğim KOBİ DESTEK programım oluşturdu. Bu programı yapmaktaki amacım, KOBİ’lerimizi ilgilendiren konuları detaylarıyla uzman konuklarla konuşup sorunlara çözüm önerileri getirmekti. Türkiye’de resmi merciler, 250 kişiden az çalışan istihdam eden, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 250 milyon lirayı aşmayan işletmeleri KOBİ olarak tanımlıyor. Benim buradaki KOBİ tanımım biraz daha farklı. Zira cirosu 250 milyon lirayı aşan ve henüz ideale çok uzak olan yüzlerce şirketimiz var ve ben onları da bu kapsama alıyorum. Girişimcisinde ihracatçısına hatta bazı noktalarda büyük ölçekliler de dahil tüm şirketlerimize ideal şirket yolculuğunda eşlik etmek istiyorum.

Bu doğrultuda bu kitapta; “Finansman”, Yönetim”, “Girişimcilik”, “Teknoloji”, “Gelecek ve Trendler” ana başlıklarında, liderlikten insan kaynaklarına, endüstri 4.0’dan yapay zekaya, pazarlamadan stratejik iletişime, dijital dönüşümden yeşil dönüşüme çok kritik konuları kapsayan 40 ayrı soruya hem kendi birikimim hem ekranda ağırladığım değerli uzmanlardan aldığım görüşler hem de çok sayıda kaynak kitaptan derlediğim bilgilerle yanıt vermeye çalıştım.

Yanıtları mümkün olduğunca özet ve anlaşılır tutmaya özen göstererek hazırladığım bu rehberin size ideal şirket yolculuğunda yardım edebilmesini diliyor, bu kitabı okuyan herkesle daha güzel bir gelecek için el ele tutuştuğumuzu varsayıyorum.

Saygı ve sevgilerimle…